murakabe

murakabe
[mura:kabe]
阿́ is. 旧́
1. 检查, 监察, 审核, 监督: \murakabe ekibi 监察委员会; 检查团 \murakabe meclisi 监察委员会 sıkı \murakabe 严密监督, 严格检查 malî \murakabe 财务监督
2. 内省, 自我观察, 沉思
3. 监视, 软禁
4. (禁欲神秘主义的)苦熬, 受煎熬
◇ \murakabe altına almak 监督 \murakabe altında bulundurmak 使受监督 \murakabe etmek 检查, 监察, 审核, 监督

Türkçe-Çince Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Нужен реферат?

Look at other dictionaries:

  • murakabe — is., esk., Ar. murāḳabe 1) Denetleme Onun tatlı sert murakabesi, konağın her ferdince kabul edilmiş. S. Ayverdi 2) Tasavvufta Tanrı ya bağlanarak çile doldurma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller murakabe etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • murakabe — (A.) [ ﻪﺒﻗاﺮﻡ ] 1. denetim. 2. kendi iç dünyasına dalma …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • MURAKABE — Kontrol etmek. İnceleyip vaziyeti anlamak. Teftiş etmek. * Kendini kontrol etmek. İç âlemine bakmak. Gözetmek. * Hıfz etmek. * Beklemek. İntizar. * Dalarak kendinden geçmek. * Tas: Kendisini tamamen nâfile ibâdet ve itaate vermek için mâbede… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • murakabe — denetleme; kontrol; gözetme …   Hukuk Sözlüğü

  • murakabe etmek — denetlemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • MURAKIB — Murakabe eden. Teftiş ve kontrol eden kimse. * Hıfzeden. * Allah a (C.C.) bağlanmış olan …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • denetleme — is. 1) Denetlemek işi 2) Bir görevin yolunda yürütülüp yürütülmediğini anlamak için yapılan araştırma, denetim, bakı, teftiş, murakabe, kontrol Birleşik Sözler denetleme kurulu denetleme raporu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller denetleme yapmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • denetlemek — i Bir işin doğru ve usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığını incelemek, murakabe etmek, teftiş etmek, kontrol etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • EHL-İ KEŞF-İL KUBUR — Kabir âleminde olanları bilen, kabirdeki ölünün ahvâlini keşfedip doğru olarak haber veren veli, evliya.(Ehl i keşf il kuburun müşahedesiyle müteaddid vâkıatla, tahsil i ulum ânında vefat eden bazı müştak ve ciddi bir talebe i ulum, şehidler gibi …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • NEKKAD — Bir şeyin iyisini kötüsünü seçen kimse. * Paranın sağlamını kalpından ayıran. * İmam, hatib ve kayyum gibi hizmet sahiblerinin, vazifelerine devam edip etmediklerini murakabe ve devam etmiyenlere tenbihat, icra ve devamsızlıkları tesbit eden… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • NEZZARE — Seyirci, seyreden, bakan. Nezaret eden, müfettiş, mürakabe ve kontrol eden. Vekillik eden …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”